(Y) Harfi ile Atasözleri ve Anlamları

Y harfiyle başlayan atasözleri, insan ilişkilerinden doğaya, çalışkanlıktan sabra kadar pek çok konuda öğüt verir. Türk kültürünün yaşam felsefesini yansıtan özlü ifadeler barındırır.
Y Harfiyle Başlayan Atasözleri ve Kısa Anlamları
| Yarınki kazdan bugünkü tavuk yeğdir. Elindeki küçük kazanç, belirsiz büyük kazanca tercih edilmelidir. |
| Yaşın yanında kuru da yanar. Suçlu cezalandırılınca masumlar da zarar görebilir. |

Yaralı kuşa kurşun sıkılmaz.
Zorda olanı daha fazla ezmek doğru değildir.
| Yara sıcakken sarılır. Sorunları vakit kaybetmeden çözmeliyiz. |
| Yar, yakıldığı gün tozar. Büyük olaylar ilk anda çok etkili olur, sonra söner. |
| Yarım elma, gönül alma. Küçük hediye bile gönül kazanır. |

Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder.
İşi bilmeyen kişinin yararı değil, zararı olur.
| Yaş yetmiş iş bitmiş. İleri yaşta büyük işler beklenmez. |
| Yaş kesen baş keser. Değersiz amaç için büyük zarar vermek yanlıştır. |
| Yaşın arasında kuru da yanar. Sabit suçluların yanında masumlar da cezalandırılabilir. |
| Yaş kesen baş keser. Doğayı hoyratça kullanan büyük hataya düşer. |
Yavaş atın tekmesi yavuz olur.
Sakin görünen kişi kızınca sert olabilir.

| Yavaş tükürüğün sakala zararı var. Gerektiğinde kararlı olmak gerekir. |
| Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Suçlu, masumu suçlayabilir. |
| Yaz yalan, kış gerçek. Kolay şartlar geçici, zor zaman gerçekleri gösterir. |
| Yazın çalışan, kışın gülüşür. Çalışanın emeği ileride rahatlık getirir. |

Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
Önceden emek veren, çalışan, çabalayan kişi zor zamanda rahat eder.
| Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı. Büyütülen değerli şey bazen küçümsenir. |
Yazın gölge hoş, kışın çuval boş.
Yazın çalışmayan, kışın yiyecek bulamaz.

| Yazın sıcakta terleyen, kışın soğukta üşümez. Şimdi çalışan ileride rahat eder. |
| Yazın yorulmayan, kışın kurulmaz. Şimdi emek vermeyen ileride zorlanır. |
| Yel gibi gelen sel gibi gider. Kolay yoldan kazanılan çabuk tükenir. |
| Yel kayadan ne koparır. Sağlam karakter küçük etkilere boyun eğmez. |
| Yemeyenin malını yerler. Pinti biriktirir ama miras sonunda başkaları tüketir. |
| Yeni dosttan vefa gelmez. Yeni dostlar eski dostlar kadar sadık olmaz. |
| Yenik pehlivan güreşten bıkmaz. Başarısız da olsa yılmayan tekrar dener. |
| Yerdeki yüze basılmaz. Alçak gönüllü insan ezilmez, korunur. |
| Yerini bilmeyen yılda bir urba eskitir. Ne yaptığı bilinmeyen sık sık hata yapar. |
| Yersen kap açık, yemezsen kapı açık. Kabul et ya da çekil—karar net olsun. |
| Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun. Aile huzuru maddiyattan önemlidir. |
| Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Büyük fırsatlar nadiren gelir; kaçırma. |
| Yiğit meydanda belli olur. Gerçek yetenek iş başında görünür. |
| Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış. Açlık ve yokluk en zorlayıcıdır. |
| Yılana yumuşak diye el sunma. Görünüşe aldanma; tehlikeye dikkat et. |
| Yılanın başı küçükken ezilir. Tehlike büyümeden önlenmeli. |
| Yoksul, ata binse selam almaz. Geçici zenginlik kibre dönüşebilir. |
| Yol bilen kervana katılmaz. Bilen kendi başına iş görür, başkasına ihtiyaç duymaz. |
| Yol sormakla bulunur. Bilmediklerini sorarak öğren. |
| Yolundan giden yorulmaz. Doğru yolu bilenin işi daha kolaydır. |
| Yük altında ancak eşek kalır. İyilik görmüş kişi minnettarlığını bilir. |
| Yularsız ata binilmez. Kuralsız işe başlamak doğru değildir. |
| Yumurtadan çıkan yine yumurta çıkarır. Canlılar soyuna çeker. |
| Yumurtlayan tavuk bağırgan olur. Verimli kişi başarısını duyurur. |
| Yuvarlanan taş yosun tutmaz. Sürekli yer değiştiren başarı bulamaz. |
| Yuvayı dişi kuş yapar. Evin düzeni büyük ölçüde kadına bağlıdır. |
| Yüzü güzel olanın huyu da güzel olur. Dış görünüş çoğu kez içi yansıtır. |
| Ya işten artar ya dişten. Para biriktirmek için ya çok çalış ya tutumlu ol. |
| Yabancı koyun kenarda yatar. Yeni gelenleri hemen benimsemezler; yabancılık çeker. |
| Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur. Aniden yükselen kişinin kaynağı şüpheli olabilir. |
| Yağına kıymayan çöreğini yoz yer. Gereken fedakârlığı yapmayan sonucu kabul etmelidir. |
| Yağmur yağsa kış olur, kişi halin bilse hoş olur. İnsanın davranışı durumuna uygun olmalı. |
| Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın. Genel fayda için azınlık zararına tahammül edilir. |
| Yakasından atmak. Zorlu işi başkasına yıkmak. |
| Yalancı kim? İşittiğini söyleyen. Sorgulamadan aktaran kişi güvenilmez. |
| Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış. Sürekli yalan söyleyenin sözü artık değerini yitirir. |
| Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yalan kısa sürede ortaya çıkar. |
| Yalnız kalanı kurt yer. Yardımcısı olmayan, tehlikeden korunamaz. |
| Yalnız öküz çifte koşulmaz. İki kişinin yapması gereken işi, bir kişiye yaptırmak yanlış. |
| Yalnız taş duvar olmaz. Büyük işler iş birliği ile olur. |
| Yalnızlık Hakk’a mahsustur. Gerçek yalnızlık yalnızca Tanrı’ya özgüdür. |
| Yanık yerin otu tez biter. Derin acılar zamanla azalır. |
| Yanlış da bir nakış. Bazen küçük yanlışlar işe renk katabilir. |
| Yanlış hesap Bağdat’tan döner. Hesapta hata olsa da sonunda düzelir. |
| Yanmış harmanın öşrü alınmaz. Kazaya uğrayan şey artık verimli değildir. |
| Yapı taşı, yapıdan kalmaz. Değerli kişi mutlaka işe yerleşir. |
| Yar beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksın. Ne kadar küçük ya da yararsız olursa olsun, değeri vardır. |